26 Ocak 2012 Perşembe

Diş Macunu.


   "Şüphesiz ki biz, diş macununu ortasından sıkılsın diye yaratmadık."

   Tanrının kulağıma fısıldadığı ilk kuraldı bu. Çocukken diş macununu elime her aldığımda, bu kural tekrarlanırdı kulağıma. Arada, kimse görmezken tam ortasından sıkıverirdim diş macununu, kaçardım hemen banyodan. Tanrıyla aramızdaki en eskiye dayanan sırlardan biri budur herhalde. Sonra "gene kim sıktı bu diş macununu ortasından" diye bir gök gürültüsü kopardı. Tanrı kahkahalarla hem korkup hem de inadına kuralı ihlal etmeme gülerdi.

   Artık kendi evimdeyim. Tanrı kulağıma kural fısıldamıyor artık. Her sabah kalktığımda, diş macununu tam ortasından sıkarak dişlerimi fırçalıyorum. Çocukluğumda bana gülen o tanrıya karşı devrim yaptığımı sanıp mutlu oluyorum. Artık gök gürültüleri de yok. Kimse demiyor ki bu diş macununun hali ne. Ortada bir kuralım bile yok ihlal edip kaçabileceğim.

   Eskiden tanrı vardı, onun kuralları vardı, korkutucu gök gürültüleri vardı. Şimdi hiç biri yok, bir ben varım. Ve ben ilk defa tanrısızlıktan, kuralsızlıktan, korkusuzluktan şikayet edecek kadar yapayalnız hissediyorum kendimi, tek başınalığın dibine vurduğum bu evde.

1 yorum:

  1. yalnız yaşamak bazen çok koyuyor insana bilirim. sen diş macununda görmüşsün, ben de bazen oraya buraya atılmış yüz yıllık çoraplarımda görüyorum. bir diyen yok ki ne bu çorapların hali diye. desinler istiyorsun

    YanıtlaSil